Yalancı Çoban Masalı
Bir zamanlar, yemyeşil vadilerin ve yüksek dağların arasında kurulmuş küçük bir köyde, Ali adında genç bir çoban yaşardı. Ali, her sabah erkenden uyanır, köyün koyun sürüsünü alır ve dağların eteklerindeki otlaklara götürürdü. Gün boyu koyunları otlatır, akşam olunca da köye geri dönerdi.
Ali, çalışkan ve dürüst bir gençti; ancak zaman zaman canı sıkılır, günlerin monotonluğundan bunalmaya başlardı. Bir gün, eğlenmek amacıyla köylüleri kandırmaya karar verdi. Koyunları otlattığı bir sırada, aniden köye doğru koşmaya başladı ve bağırarak yardım istedi:
“Yetişin! Kurt sürüye saldırdı! Koyunlarımı kurtarın!”
Köylüler, Ali’nin çığlıklarını duyunca hemen işlerini bırakıp dağa doğru koştular. Ancak vardıklarında, ortada ne bir kurt ne de bir tehlike vardı. Ali, onların şaşkın bakışları arasında kahkahalarla gülerek, sadece şaka yaptığını söyledi. Köylüler, bu davranışa kızsalar da genç çobanın şakasına aldanıp geri döndüler.
Ertesi gün, Ali aynı oyunu tekrarladı. Yine köye koştu ve yardım istedi:
“Kurt geldi! Koyunlarımı parçalıyor! Yardım edin!”
Köylüler, bir önceki günün etkisiyle tereddüt etseler de, yine de yardıma koştular. Fakat yine bir tehlike olmadığını görünce, Ali’nin yalanına ikinci kez kanmış olmanın öfkesiyle geri döndüler.
Birkaç gün sonra, Ali koyunlarını otlatırken gerçekten bir kurt sürüsü ortaya çıktı. Kurtlar, hızla sürüye saldırıp koyunları parçalıyorlardı. Ali, dehşet içinde köye doğru koştu ve avazı çıktığı kadar bağırdı:
“Kurtlar sürüye saldırdı! Yardım edin! Gerçekten bu sefer!”
Ancak köylüler, onun yalancı olduğunu düşündükleri için bu çağrıya kulak asmadılar. “Yine yalan söylüyor,” dediler ve işlerine devam ettiler. Ali, çaresizce geri döndüğünde, koyunlarının çoğunun kurtlar tarafından telef edildiğini gördü. Gözyaşları içinde, yalan söylemenin ne kadar büyük bir hata olduğunu anladı.
Bu olaydan sonra, Ali köylülerden defalarca özür diledi ve bir daha asla yalan söylemeyeceğine dair söz verdi. Köylüler de ona bir ders vermek amacıyla, güvenin ne kadar önemli olduğunu anlattılar. Ali, dürüstlüğün ve güvenilir olmanın değerini öğrenmişti. Artık ne zaman bir tehlike olsa, köylüler onun sözlerine inanıyor ve birlikte hareket ediyorlardı.